Killer Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaDuyuruLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 İki Avcı, Tek Av...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyC.tesi Ağus. 22, 2009 11:33 am

Yer: Terkedilmiş Eski Bir Fabrika
Zaman: Pazar, 18:00
Oyuncular: Loxnip Jr, Alejandra Corleone (Avcılar), Armando Fausto (Av)
Hava: Serin Bir Yaz Akşamı

Fabrika, güneş batarken karanlığa gömülmeye devam ediyordu. Birazdan Armando pazarlık için gelecek, fakat pazarlık olmadığını anladığında iş işten geçmiş olacaktı. Yüzlerce genci zehirleyen birine asla tahammül edemem, bir an önce işini bitirmeliyim. Geride de hiçbir iz kalmamalı, polisle başımın belaya girmesini istemiyorum. Bakalım dosyanızda neler görünüyor Bay Fausto? 2 kez içeri atılmışsınız, kefaletiniz vakit geçmeden ödenmiş. Suçlarınız arasında uyuşturucu üreticiliği, sahte silah yapımı ve hırsızlık var. Dünya bana teşekkür edecek...

Fabrikanın ışıklarını yaktıktan sonra karşıdaki binaya çıktığımda bir arabanın fabrikaya yaklaştığını farkettim. Bu o olmalıydı, yanında kimse yoktu. Çiçekli ve yarım kollu bir gömleği vardı, altında da keten bir pantolon. Güneş gözlüğünün çerçevesi gümüşten yapılmış gibi görünüyor, ışıkta çok güzel parlıyor. Silahımı yerleştirdikten sonra telefonumu açıp adamın numarasını çeviriyorum. Telefonu açtığında gergin bir ses tonuyla:


- Hey, nerdesin adamım? Maviler her an buraya gelebilir.
- Üzgünüm, uyuyakalmışım Bay Fausto. Fabrikaya çok yaklaştım.
- Hadi, çabuk ol. İşimizi bir an önce halledelim.
- Peki Bay Fausto.

Evet, tam olarak onu görebiliyorum. Terlemeye başlamış ve çok gergin. "Fausto" şanslı anlamına geliyormuş Armando. Ama bugün şansın yaver gitmeyecek. Hey, o da ne? Bu kadın da kim? Lanet olsun, bütün işimi mahvediyorsun. Hey, bir saniye, belinde bir tabanca var. İşimi benden çalmaya mı çalışıyorsun? Olamaz, adamı tek vuruşta yere serdi. Hayır, bu zevki sana tattıramam. *Pat*. Ahh, evet. Kadın tetiğe basamadan benim adamı vurmamla ürkmüş gibi görünüyor. Ama görgü tanıklarından kurtulmam lazım, üzgünüm hanımefendi...

Binadan hızlıca indiğimde kadının elinde tabancasıyla ortalıkta dolaştığını farkettim. Beni arıyor olmalı. Gölgelerin içinde gezinme vaktı Loxnip. Onu bir yerde etkisiz hale getirmeliyim. Evet, yaklaş bana isimsiz bayan. Tam vakti, elindeki silahı fırlatmalıyım. Arkasından tuttuğum kadın kurtulmaya çalışsa da başarılı olamaz. Silahı yere düştü bile. Duvara sıkıştırdıktan sonra tabancamı çıkarıp kadının başına dayadıktan sonra:


- Burada ne arıyorsunuz hanımefendi? İşimi elimden almaya çalıştınız, ve işime burnunu sokanları pek sevmem. Elimdeki silahı biliyor olmalısınız, mermisi beyninizi parçaladıktan sonra kafatasınızdan çıkar ve arkanızdaki duvara sabitlenir. Evet, cevabınızı bekliyorum...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandra Corleone
Tehlikeli Katil
Tehlikeli Katil
Alejandra Corleone


Mesaj Sayısı : 126
Money : 143
Kayıt tarihi : 03/08/09
Yaş : 30

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue96/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (96/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyC.tesi Ağus. 22, 2009 11:48 am

Arka bahçede oturuyordum. Pazar gününün manotonluğundan bıkmış, kendimi romanlarımın arasına boğmuştum. Beni boğulduğum yerden çıkaran babamın yardımcılarından birinin sesi oldu. "İş çıktı Ale. Baba seni bekliyor."
Kurtarıcım... Babama bayılıyorum. Her zaman beni sıkıntıdan kurtaran birisi o. Bilemiyorum; hissediyor sanırım.

Bahçeden ayrılıp yukarıya çıktığımda odanın kapısının açık olduğunu fark ettim. İçeriye girdiğimde ihtişamın en büyük efendisininin her zamanki gibi kedisiyle oyalandığını gördüm. "Yakında kıskanmaya başlayacağım haberin oslun." diyerek yanına yaklaştım ve boynuna sarıldım. Bu uyuz kedinin sonu yakındı ama babamın onu çk sevdiğini bildiğim için ölümünü sürekli erteliyordum. "Ah kızım... Senin yerin çok özel biliyorsun. Şimdi işe koyulalım." diyerek elindeki kumandayı ekrana doğru uzattı. "Adamın bilinen adı Armando. Uyuşturucu pazarlayan bir iş adamı. Bazı dostlarımıza laf uzatmış." dedi ve sustu. Benim ise gözlerim adamın fotoğraflarına kenetlenmişti. Sıkıcı pazar günüme farklı bir tat katacak gibiydi.

"Canının sıkıldığını biliyorum.O yüzden bu iş senin. İstediğin mühimmatı al."

Alacaktım... Ama alacağım silah her zamanki gibi bıçak koleksiyonum olacaktı. Neden bilmiyorum. Elime tabancayı yakıştıramadım hiç bir zaman. Ama o gün bu gerekli olucaktı.Saat öğleden sonra biri gösteriyordu. Adam hakkındaki bilgileri zihnimden geçirerek babamın odasından çıktım ve kendi odama geçtim. Makyaj masamın üst çekmecesinden bıçaklarımı ve silahımı aldım. Giysi dolabımı açarak her zaman giydiğim kot mini eteğimi ve askılı t-shirtümü buldum. Hazırlanma sürecim sonuna yaklaşırken kapım çaldı. "Çıkalım?" İçeriye kendine güvenen adımlarla Charles girmişti. "Benim ortaksız çalıştığımı bilirsin Charles." dedim ve ayakkabılarımı giyerek Charles'ın önünden geçtim. Peşime takılmasını sevmiyordum. "Ama Alejandra." dediğini işitir gibi oldum. "Bu tehlikeli bir görev." Merdivenlere doğru ilerleyen adımlarım bu söz üzerine durmuştu. Yüzümdeki bir gülümsemenin eşliğinde geriye döndüm. Charles'ın dibine girerekgözlerine baktım. Beni sevdiğini biliyordum. Ama o bunu bildiğimi bilmiyordu. Hızlı bir el hareketiyle deri saplı bıçağımı elime aldım ve onun kalbine dayadım. "Sen tehlikenin 'T' sini bilmezsin Charles. Benim için endişelenmeyi kes. Beni sevdiğini öğrenirse babamın yapacaklarına endişelen." dedim ve bıçağı çekerek tekrar kılıfına koydum. Bunu bildiğimi öğrendiğinde yüzündeki ifade... Gerçekten şok geçirmiş gibiydi. Onu bırakarak tekrar dönüş yaptım. Bahçeye indiğimde aile helikopterinin beni beklediğini gördüm. Helikopter basamaklarını çıkarak koltuklardan birine oturdum. Yavaş yavaş yükselmeye başlamıştık.Uçakta geçen bir-iki saatin ardından yere tekrar iniş yaptığımda iki adamın beni beklemekte oolduğunu gördüm. Yanlarına gittim. "İyi günler beyler..." dedim. Eski Amerikan filmlerindeki gibi siyah gözlükler ardına saklanmış bu iki adam bana bilgi vermek için buradaydılar. "Hedef şu anda eski bir fabrikaya doğru ilerliyor. Sizi oraya götüreceğiz Bayan Corleone." diyerek beni limuzine götürdüler.

Fabrikaya vardığımızda onlara gitmelerini söyledim. Cinayet işlerken etrafımdabirilerinin olmasını sevmiyordum. Arabanın ayrıldığını görünce fabrikaya çevirdim gözlerini. İlginç olan birşey vardı; içeride lambalar yanıyordu. Bunun anlamı ya içeride bir teslimat vardı ya da yalnız değildim. İlkinin olma ihtimali daha yüksekti. Ne olursa olsun içeriye girmeden öğrenemezdim.
Fabrikaya girdiğimde avım tek başına duruyordu. "Armando." dedim ve adama doğru yaklaştım. Ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. Buna bir anlam verememiştim. "Sana Baba'nın selamını getirdim." dedim ve gülümseyerek adamın boğazına bir tekme attım. Adam nefes almakta zorlanıyor gibiydi. Yere düşmüştü ve panikle yutkunmaya çalışıyordu. Tabancayı elie alarak adama doğrulttum. Tam tetiğe basacakken adamın zaten vurulduğunu gördüm. Neler oluyor!

Bir hayaletin tabanca sesi beni ürkütmüştü. Adamın zaten ölmüş olması avımın başka biri olacağı anlamına geliyordu. Tabanca elimde yavaşça dışarı çıktım. Adımlarımı atarken birden bire birinin kolumu yakaladığını fark ettim. Silahımı yere düşürmüş ve beni duvara yapıştırmıştı.

- Burada ne arıyorsunuz hanımefendi? İşimi elimden almaya çalıştınız, ve işime burnunu sokanları pek sevmem. Elimdeki silahı biliyor olmalısınız, mermisi beyninizi parçaladıktan sonra kafatasınızdan çıkar ve arkanızdaki duvara sabitlenir. Evet, cevabınızı bekliyorum...


Gülümseyerek sustum kısa bir süre. "Sen benim kolumu bırak ben de sorularını cevaplayayım." dedim ve beni kendine çevirmesini bekledim. Beklediğim gibi olmuştu. Adam elindeki tabancayla beynimi nişan alarak bana bakıyordu.

-Adım Alejandra. Alejandra Corleone. Ve ne yazık ki benim avıma burnunu sokan sizsiniz.

dedim ve hızlı bir hareketle adamın elini çevirerek tabancanın nişanından kurtuldum. Onu böyle tutamazdım. Ne olursa olsun biyolojik olarak benden güçlüydü. O yüzden sadece tabancasını uzağa fırlatmakla yetindim. Elime bıçaklarımdan birini alarak adamın omzuna sapladım.Tam olarak omuz sinirine... İyi bir tedavi olmazsa kolunu her hareket ettirdiğinde beni hatırlayacaktı bir süre sonra. Bu onu durdurmayacaktı ama oyalardı.

-Silah kullanmayı zaten beceremem.

diyerek gülümsedim. "Şimdi sen söyle kim olduğunu."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyC.tesi Ağus. 22, 2009 2:41 pm

Sapladığı bıçak canımı fena halde acıtıyordu. Delirdin mi sen? Sinirlerimi zedelemiş olabilirsin. Lanet olsun, hemen bir doktor bulmalıyım. Bıçağı çıkarırken canımı yakacak... İşte geliyor. Ah, iğrenç bir duygu. Omzumdan akan kan yavaşça kolumdan aşağı süzülüyor. Canım çok yanıyor, ve sinirlerim gerçekten gerildi. Elimdeki bıçağı kıza saplayabilirim, ama hakkında bir şey bilmediğim kişileri genelde öldürmem. Ama onu korkutmak da fena bir fikir değil. Bıçağın keskin tarafını kızın boğazına dayadıktan sonra tekrar bir sürpriz yaşamak istemiyorum. Kızın üzerindeki bıçaklardan kurtulmalıyım. Üzerini ararken bıçağa biraz daha yükleniyorum, herhangi bir ters hareket yapmaması gerkeiyor. Evet, hedeflerime ulaştım. Gerçek bir bıçak delisiyle karşı karşıyaydım. Beline doladığı bıçak kemerinde yaklaşık 5 bıçağı daha vardı. Hepsini teker teker alıp yandaki çöp kutusuna fırlattım ve kıza dönüp:

- Bıçağı saplamak zorunda mıydın? Aklından geçen neydi? Lanet olsun, hemen bir doktor bulmam gerekiyor. Bana yardım etmek zorundasın. Böyle profesyonel birinin eminim tanıdığı bir doktor vardır. Hemen birini ara ve geleceğimizi söyle. Bu arada adımı sormuştun, Loxnip Jr.

Söylediklerimin ardından kızı duvardan çekip arkasına yapıştım. Herhangi bir açığımı yakalamamalıydı. Bıçak hala boynundaydı, ters bir hareket yaparsa sonuçlarını belki de benden daha iyi biliyordu. Ama zorlamak boşunaydı. Bıçağı kızın boynundan çekip diğerlerinin yanına gönderdim. Omzum gerçekten fena halde acıyordu. Duvarın kenarına oturup yaslandım. Bundan sonrası kızın yapacaklarına bağlıydı. Eğer benim gibi kuralları olan biriyse sorumluluğunu üstlenir ve bir doktor bulurdu. Eğer sadece içi boş bir katilse beni öldürmeyi denerdi. Seçim onun, istediğini yapmakta serbest...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandra Corleone
Tehlikeli Katil
Tehlikeli Katil
Alejandra Corleone


Mesaj Sayısı : 126
Money : 143
Kayıt tarihi : 03/08/09
Yaş : 30

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue96/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (96/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyC.tesi Ağus. 22, 2009 4:34 pm

Yine en başa dönmüştük. Ben duvarın kokusunu içime çekiyordum o ise beni en etkisiz halime kavuşturmaya çabalıyordu.Bıçağı boğazıma dayamıştı. Soğuk metalin kokusunu ve soğukluğunu hissedebiliyordum. Bıçaklarımı aldığını hissettim.

- Bıçağı saplamak zorunda mıydın? Aklından geçen neydi? Lanet olsun, hemen bir doktor bulmam gerekiyor. Bana yardım etmek zorundasın. Böyle profesyonel birinin eminim tanıdığı bir doktor vardır. Hemen birini ara ve geleceğimizi söyle. Bu arada adımı sormuştun, Loxnip Jr.

Gülümsemiştim. "Oyun oynamıyoruz değil mi?" dedim. Ben bu sözü söylerken bıçaklarımın çöp kutusuna düştüğünü anlatan bir ses duymuştum. "Lanet olsun! Delirdin mi sen?O bıçaklar ne kadar değerli biliyor musun." Delirecek gibiydim. Bıçaklarım... Parası önemsizdi ama onları toplamak için harcadığım zamanı nasıl telafi edecektim? Sinirlenmiştim. Şu anda geberse umurumda olmazdı ama iyi bir nişancıydı. Yazık olurdu...Loxnip beni bırakmış ve duvara çömelmişti. İlk hareketim yere fırlattığı bıçağımı almak ve kabzasına yerleştirmek oldu. Sonra yanına yaklaştım. "Sen beni hizmetkarın zannettin sanırım. Söylesene seni neden kurtarıyım?" dedim ve daha o cevap vermeden telefonumu aldım cebimden.İyi bir tetikçiyi ölüme bırakamazdım. "Charles İspanya'daki fabrikaya helikopteri yollayın. Bir de doktora haber ver. Merak etme bana bişey olmadı." dedim ve telefonu kapatarak fabrikayı incelemeye başladım. Baya eskiydi.İçeriyi bir rutubet sarmıştı. Dışarıda olduğum için şükrettim bir an. Bir kaç dakika sonra yanımda oturan adama döndüm. "Avımı paylaşmayı sevmem. İyi bir açıklaman olsa iyi olur." dedim. Neden o adamı öldürdüğünü merak ediyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPaz Ağus. 23, 2009 11:25 am

- Ölmesi gereken bir adamdı, öldürdüm. Yeterince açık ve net. Kuralları olan bir insanım, eğer insanlara zararı dokunan kişiler varsa gözümü kırpmadan öldürebilirim. Süper kahraman değilim belki, ama yapmamak da elde değil. Bu arada, gizli kalmayı seven bir insanım. Helikopterini ara ve gelmemesini söyle. Kendi arabam var, istediğim yere gidebilirim. Eğer buralarda tanıdığın bir doktor varsa sadece adresini vermen yeterli.

Söylediklerimin ardından ayağa kalktım ve kıza doğru yürümeye başladım. Kolum uyuşmaya başlamıştı, böyle araba kullanamazdım. Cebimdeki anahtarı çıkarıp kızın avcunun içine koydum ve kıza sakin bir ses tonuyla:

- Bu halde araba kullanamam. Ehliyetin mutlaka vardır, beni bir doktora bırakır mısın? Elim uyuşmaya başladı, biraz daha gecikirsek çok daha kötü olacak, sen de biliyorsun. Bu arada Charles ve helikopter laflarını duyunca anladım, sen Corleone'lardan birisin. Kızını hiç görmemiştim, sen o olmalısın. Baban seni iyi yetiştirmiş, ailenle gurur duyuyor olmalısın. Adını da duymuştum ama hatırlamıyorum. Bundan önceki öldürdüğüm adamlardan bazılarının listesinde sen de vardın. Etrafta da hiç koruma görmedim, tehlikeli değil mi sence? Herneyse, teklifime ne diyorsun?

Kıza baktığımda sinirli görünüyordu. Anlaşılan onun güçsüz olduğunu söylemeye çalıştığımı düşünmüştü. Hatamı telafi etmeliydim.


- Güçsüz olduğunu düşünmüyorum, ama o adamlar da sıradan katiller değildi. Sadece, bilirsin endişelendim senin için. Eee, beni götürbilecek misin? Yoksa taksi mi çağırmam gerekecek, Bayan Corleone?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandra Corleone
Tehlikeli Katil
Tehlikeli Katil
Alejandra Corleone


Mesaj Sayısı : 126
Money : 143
Kayıt tarihi : 03/08/09
Yaş : 30

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue96/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (96/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPaz Ağus. 23, 2009 11:50 am

Uzun konuşmaları seven biriydi. Ama güçlü karakteri olan ve iyi yetiştirilmiş biri olduğu her halinden belliydi. Cep telefnumu elime aldım tekrar. "Geri dönün." dedim ve kapattım. Kısa ve öz... Babama olanları daha sonra anlatabilirdim. Ya da hiç anlatmazdım. Hesap soracağını zannetmiyordum. "Etrafta da hiç koruma görmedim, tehlikeli değil mi sence? " Bu söz üzerine kızmıştım. Bu gün niye herkes benim güvenliğime taktı? Ama en azından bu çocuk hatasını telafi etmeyi düşünmüştü.

"Şu anda hakkında endişelenmesi gereken ben değilim. Ayrıca listesinde olduğum insanların çoğu benim listeme girmeye layık bile değiller. Sanırım omzun hakkında ben yardımcı olabilirim. Benimle görülürsen istemediğin kadar deşifre olursun." dedim ve bıçak kemerimin arkasındaki gözü açtım. İyi katiller öldürmeyi bildiği kadar iyileştirmeyi de bilirler. Arka gözün içindeki kremi aldım. Bir kaç adım yaklaşıp yırtılan kol kumaşını omzudan ayırdım. "Cııırrrttttt..." Loxnip'in söylendiğini duyabiliyordum. Sadece gülümsemekle yetindim ve kremi bıçağın saplandığı yere sürmeye başladım. "Biraz acıtacak. Umarım çocuk gibi söylenmezsin." dedim ve kremi sürdükten sonra yırttığım kumaş parçasıyla sardım ve bağladım.

Gün ilerliyordu. Barcelona'da güneş batmak üzereydi. Gözlerimi yaradan çektiğimde Loxnip'e çevirdim. Büyüleyici bakışlar, karizmatik bir yüz ve ona şirinlik katan saçları... Saçmalama Alejandra! Kendine gel. Afallamıştım sanki. Kendime gelmek için bir adım geriye attım ve gözlerimi çevirdim. Bıçaklar... Onlara odaklansam iyi olurdu. "Yıllarımı harcadığım bıçakları çöpe fırlattığın için teşekkürler." dedim ve çöp kutusunun başına gittim. Ne kadar kirli olurlarsa olsunlar hala parlıyorlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPaz Ağus. 23, 2009 12:50 pm

Kız yarama kremi sürdükten sonra kumaşı bağladı ve çöp kutusuna doğru gidip söylenmeye başladı. Bıçakları onun için çok değerliydi, bunu anlamıştım ve sadece biraz sinirini bozmak için bunu yapmıştım. Ne diyebilirim, eğlenmeyi seviyorum. Kız bıçakları aldıktan sonra bir bezle bıçakları silmeye başladı. Elleri çok zarifti, bir katilin ellerine hiç benzemiyordu. Onu izlerken bir an bana baktı. Utangaç bir gülümsemeyle tekrar işinin başına döndü. Duvardan destek alarak ayağa kalktım ve kızın yanına gittim. Son bıçağını temizliyordu. Gölgemi gördüğünde tekrar bana baktı. Ve bağırarak elini tuttu. Bıçapı yere düşmüştü ve kan içindeydi, elini kesmiş olmalıydı. Biraz yaklaştığımda yaranın derin olduğunu gördüm, dikiş atılması gerekiyordu. Kızın diğer elinden tutup hızlıca arabama doğru ilerlemeye başladım. Bagajda özel bir ilk yadım çantam bulunuyordu. Her zaman yanımda bulundurmak zorundaydım, benim işimde ne olacağı belli olmaz... Çantayı açtım ve içinden gazlı bez aldım. Kıza verdim ve yarayı temizlemesini söyledim. Ardından dikiş takımımı çıkardım. Kız işini bitirdiğinde bezi yere attı. Kıza bakıp:

- Tamam, bu biraz canını yakabilir. Yanımda anestezi için bir ilaç yok, ama bir şişe viski olmalı. Onu yaraya döktüğümde canın çok yanacak. Sonra hemen dikiş atmam gerekiyor. Yaralı olmayan elini belime koy, canın çok yandığında destek alman gerekiyor.

Viskiyi arka koltuktaki özel bölmeden çıkardım ve kızın yanına geldim. Bana biraz ürkmüş bir şekilde bakıyordu. Canı çok yanacaktı, bu acıyı yaşamıştım. Elimdeki viskiyi kıza uzatıp:

- Belki biraz içmek istersin, iyi gelebilir. Ama sadece bir yudum al, sarhoş olmanı istemem.

Kız viskiyi elimden alıp derin bir nefes aldı. Sonra viskiden yudumunu alıp şişeyi bana tekrar uzattı. Vakti gelmişti, başlamalıydım. Ben de derin bir nefes alıp viskiyi yavaşça kızın yarasına dökmeye başladım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandra Corleone
Tehlikeli Katil
Tehlikeli Katil
Alejandra Corleone


Mesaj Sayısı : 126
Money : 143
Kayıt tarihi : 03/08/09
Yaş : 30

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue96/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (96/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPaz Ağus. 23, 2009 1:18 pm

Bıçaklarım... Onlara dokunmayı seviyorum. Ben bıçaklarımı temizlerken o yanıma gelmişti. Arkamdan yaklaşmıştı. Bir anlık dikkatsizliğim sonucu temizlediğim bıçak elimi kesmişti. "Lanet olsun!" diye küçük bir çığlık atmıştım. Bıçaklarımın ne kadar keskin olduğunu unutmuşum... Başımı kaldırdığımda Loxnip'in yanıma geldiğini fark ettim. Yarama bakmış ve beni arabanın oraya götürmüştü. Ne yapacağını anlatan konuşmanın ardından arabanın içinden viskiyi almıştı. Burada ne işim vardı...


Sabahki planlarım çok farklıydı. Adamı öldürüp eve dönücek ve duvarımda yer alan fotoğrafların arsına birisini daha ekleyecektim. Tam yüzsekiz kurban... Şimdi ise viskinin canımı acıtmasını bekliyordum. Kabul ediyorum. Ürkmüştüm. Canımın yanmasını sevmem çünkü. Viski şişesi benim elimdeydi artık. Hızlıca bir iki yudum alıp o keskin kokuyu içime çektim. Sonra şişeyi karşımdaki gence vererek gözlerimi fabrikanın kapısına kilitledim. Elim onun da dediği gibi belimdeydi. Derin bir nefes aldım. Viski elime damlamaya başlamıştı. Her bir damla tırnaklarımı belime daha fazla bastırmama neden olmuştu. En azından sesim çıkmamıştı. Ne olursa olsun karşımdaki beni öldürmeye yeltenen biriydi. Karşısında zayıf görünmek canımı sıkardı. Son viski damlası da elime damladığında gülümsedim. "Acı insana yaşadığını hatırlatıyor. Artık dikme kısmına geçer misin.Burada beklemek canımı sıkıyor. Ziyaret edeceğim çok kişi var."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPtsi Ağus. 24, 2009 12:04 pm

Kız sabırsızlanmıştı. Büyük ihtimalle gergindi, tanımadığı biri onun eline dikiş atacaktı. Ve canı yanacaktı... Derin bir nefes alıp kıza baktım ve:

- Başlıyorum, bitene kadar durmak istemiyorum, o yüzden biraz dişini sıkmanı istiyorum. Canın çok yanacak, sakın kendini bırakma.

Ardından elime aldığım iğneyi kızın derisinin içinden geçirdim. İğne girerken canı yanmış olmalıydı, belimdeki tırnaklarını çok net hissediyordum. Ardından ipi çektim ve yaranın diğer tarafındaki derinin altından geçirdim. Derileri birleştirmek için ipi çekerken belimdeki acı o kadar arttı ki, ben de dişlerimi sıkmak zorunda kaldım. Canı çok yanıyordu. Aynı işlemi 4 kere daha yapmam gerekiyordu. Ayrıca yaranın iltihap kapmaması gerekiyordu, diğer elimdeki alkollü pamukla her dikişten sonra yarayı temizlemeliydim. Son dikişe geldiğimde hızlanmam gerektiğini düşündüm, kız bir an fazla acı hissedecek sonra hiç hissetmeyecekti. Kıza:

- Bunu biraz hızlı yapmam gerekiyor. Canın bir anda çok yanacak, sonrasında kendini iyi hissedeceksin. Evet, başlıyorum.

Ve iğneyi soktuktan sonra diğer deriye geçip ipi hızlıca çektiğimde kız sert bir çığlık attı. Belimdeki eli kaymıştı ve beni kendine çekmişti. Omzuma başını yasladı, bir süre böyle durduk. Sonra geri çekilip işimi bitirdim ve yaranın üzerini sargı beziyle sardım. Eşyalarımı toparlayıp bagajdaki yerine koydum. Kızın yaralı olmayan elinden tutup oturduğu yerden kaldırdım ve bagajı kapattım. Saat ilerlemişti, kızı kaldığı yere bırakmam gerekiyordu. Elini hala tutuyordum.


- Nerede kalıyorsun? Seni bırakmazsam olmaz. İstersen benimle birlikte gelebilirsin. Ülkeden ayrılıyorum, bir yol arkadaşı hiç fena olmaz. Ayrıca tatile ihtiyacın var, bu sana iyi gelebilir. Ne dersin?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandra Corleone
Tehlikeli Katil
Tehlikeli Katil
Alejandra Corleone


Mesaj Sayısı : 126
Money : 143
Kayıt tarihi : 03/08/09
Yaş : 30

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue96/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (96/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPtsi Ağus. 24, 2009 1:05 pm

Canım yanıyordu. Düşünmek bir yana hissettiğim tek şey acıydı. Uzun zamandan beri ilk kez böyle oluyordu. İlk kez bu kadar çok canım yanıyordu. İplik derimden her geçisinde çığlık atasım geliyordu. Bu istek son dişikte gerçekleşti. Artık acıya dayanacak gücüm kalmamıştı. Farkında olmadan ona yaslanmıştım. Düşmanlarım beni bu halde görse kesinlikle çok eğlenirlerdi. Düşmanlarım... Kalıbımı basarım o halimi görmek için nelerini verirlerdi. Bir süre sonra Loxnip işine geri dönmüştü. Kısa ve keskin bir acının ardından artık bitmişti. Bu acı en sonunda son bulmuştu. Yerden kalkacak gücümün olmadığını hissettim. Elimden tutup beni ayağa kaldırdı.

- Nerede kalıyorsun? Seni bırakmazsam olmaz. İstersen benimle birlikte gelebilirsin. Ülkeden ayrılıyorum, bir yol arkadaşı hiç fena olmaz. Ayrıca tatile ihtiyacın var, bu sana iyi gelebilir. Ne dersin?

-Kaldığım belirli bir yer yok. Helikopterle geldim. Aslında planım işimi halledip dönmekti ama sanırım yeterince plandan şaşmış haldeyim.Neden olmasın.

Dedim ve gülümsemeye çalıştım. Elim hala sızlıyordu. Loxnip'in hala elimi tuttuğunu fark ettim. Elimi çekerek cebimdeki telefonu çıkardım. Hızlıca numaraları çevirerek telefonu kulağıma götürdüm.

-Charles ben gelmiyorum. Ne demek neden? Gelmiyorum dedim bu kadar basit. Babama söylersiniz. Bir kaç gün sonra dönerim. .... Charles kapatıyorum hoşçakal.

dedim ve telefonu kapattım. Eminim bana hesap sormaya çalışan sesi dışarıya kadar gitmiştir. Telefonu kapattıktan sonra Loxnip'e döndüm. Bana bakıyordu. Doğru mu yaptığımdan emin değildim. Bütün içtenliğimle gülümsedim. Yaptığım bir dikkatsizlik sayesinde zararsız hale gelmişti. "Nereye gidiyoruz? Bu arada koluna baktırsak iyi olur. Krem sadece mikrop kapmasını önler bir süre."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPtsi Ağus. 24, 2009 1:52 pm

- Nereye gidiyoruz? Bu arada koluna baktırsak iyi olur. Krem sadece mikrop kapmasını önler bir süre.

Omzumu bir an için unutmuştum. Ağrısı dinmişti fakat kızın dediği gibi bir doktora görünmem gerekiyordu. Acemi bir doktor istemiyordum, alanında uzman biri olmalıydı ve güvenebileceğim biri olmalıydı. Bu durumda tek umudum "Snake Fist"ti. Snake Fist, Amerika'da bir çatışmada ölmek üzereydi ve onun hayatını kurtarmıştım. Tam bir bilgisayar kurdu olduğunu öğrendiğimde her bilgimi ondan almaya başladım. Gerçek adını ben de bilmiyorum, kimin umrunda... Sadece bana bilgi versin yeter. Telefonumu çıkardım ve numarasını tuşlayıp adamın açmasını bekledim.

- Alo?
- Snake Fist, işim yine sana düştü. Bana uzman bir doktor bulman gerekiyor. Bir kaza geçirdim ve omzuma bıçak saplandı. İspanya'dayım, hemen bir doktor bul bana.
- Peki dostum. En geç 5 dakika sonra navigasyon cihazında adresi görürsün. Bu arada, geçmiş olsun. Yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Şimdilik hayır, bir gelişme olursa seni ararım. Bu arada, teşekkür ederim.
- Önemli değil dostum, hayatımı kurtaran biri için her şeyi yaparım.

Telefon konuşmasının ardından kıza gülümseyerek baktım ve:

- Buradan Fransa üzerinden Almanya'ya geçmeyi planlıyorum. Orada bir evim var, arabamı oraya bırakmam gerekiyor. Sonra da büyük ihtimalle Amerika'ya dönerim. Doktora uğradıktan sonra hemen yolculuğa başlarız. Genelde geceleri yolculuk yaptığım için sabaha kadar dayanabilirim, eğer uykun varsa arka koltuğa uzanabilirsin. Yastık ve örtü de verebilirim. Ama dayanabilirim diyorsan yanıma oturabilirsin. Evet, ne diyorsun?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandra Corleone
Tehlikeli Katil
Tehlikeli Katil
Alejandra Corleone


Mesaj Sayısı : 126
Money : 143
Kayıt tarihi : 03/08/09
Yaş : 30

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue96/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (96/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptyPtsi Ağus. 24, 2009 2:51 pm

Snake First... Bu ismi aklımda tutsam iyi olurdu. Bir gün işi yarayabilirdi. Telofon konuşmasının ardından bana dönmüş ve gülümsemişti.

- Buradan Fransa üzerinden Almanya'ya geçmeyi planlıyorum. Orada bir evim var, arabamı oraya bırakmam gerekiyor. Sonra da büyük ihtimalle Amerika'ya dönerim. Doktora uğradıktan sonra hemen yolculuğa başlarız. Genelde geceleri yolculuk yaptığım için sabaha kadar dayanabilirim, eğer uykun varsa arka koltuğa uzanabilirsin. Yastık ve örtü de verebilirim. Ama dayanabilirim diyorsan yanıma oturabilirsin. Evet, ne diyorsun?

-Benim için sorun yok. Eğlenceli olacağına eminim. Ve evet. Dayanabilirim.

dedim ve ben de gülümsedim. İşe bak... Bir saat önce birbirimizi öldürebilirdik. Şimdiyse birlikte yolculuğa çıkmaya hazırlanıyorduk. Hayat çok garip... Ben bunları düşünürken navigasyon cihazına adres gelmişti. Arabanın soluna geçtim ve kapıyı açtım. Loxnip ise bana bakıyordu. "Unuttun mu anahtarlar bende." dedim ve gülümseyerek Arabada rahat etmek için bıçak kemerimi çıkarttım ve arka koltuğa attım. Loxnip'in omzu onu zorlamaya başlamıştı bile. Yanına giderek arabaya binmesi için yardım ettim. Daha sonra direksiyon başına geçtim ve gözlerimi batmak üzere olan güneşe çevirdim. Mucize gibi... "Adresi versene". Navigasyon cihazını bana uzatarak tekrar koltuğa oturdu. Adres kolay bir yerdeydi. Arabayı çalıştırdım. "Omzuna dikkat etsen iyi olur. Yavaş gitmeyi beceremem." dedim ve küçük bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. Hiç bir zaman becerememiştim. Babam bana araba kullanmayı öğretmesi için bir Nascar şampiyonu tutmuştu. Sayesinde çoğu erkekten daha düzgün araba kullanmayı öğrendim.

"Omzun nasıl?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loxnip Jr
Tetikçi
Tetikçi
Loxnip Jr


Mesaj Sayısı : 60
Money : 82
Kayıt tarihi : 28/07/09

Ro Puanı
Ro Puanı:
İki Avcı, Tek Av... Left_bar_bleue92/100İki Avcı, Tek Av... Empty_bar_bleue  (92/100)

İki Avcı, Tek Av... Empty
MesajKonu: Geri: İki Avcı, Tek Av...   İki Avcı, Tek Av... EmptySalı Ağus. 25, 2009 12:03 pm

- Omzun nasıl?

- Hala ağrıyor... Gerçekten iyi bir eğitim almışsın, can yakmayı biliyorsun. Giydiğim t-shirt de kirlenmiş, değiştirmem lazım. Çıkarsam sorun olmaz değil mi? Biraz titiz biriyimdir de, hatta titizlik hastasıyımdır.

Kız "sorun olmaz" şeklinde kafasını salladığında üzerimdekileri yavaşça çıkarmaya başladım. Omzum hala ağrıyordu. Kan, derimin üzerinde kurumuştu ve iğrenç bir görüntü ortaya çıkmıştı. Torpido gözünden bir bez çıkarıp koltuğun altındaki suyla ıslattıktan sonra bezi kıza verip:

- Rica etsem belimdeki kanı temizler misin? İğrenç bir his veriyor insana.

Kız elimden bezi aldığında ona arkamı döndüm ve sırtımı silmeye başladı. İşi bittiğinde bezi alıp önümü de temizlemek istedim fakat kız benden önce davranıp kendisi silmeye başladı. Hatasını telafi etmeye çalışıyordu galiba. Yara yerinin etrafını silerken biraz bastırdığını hissettim ve bir anda yaram yanmaya başladı. "Ahh" diyerek acımı belli ettiğimde kız telaşlı bir şekilde durdu ve eli göğsümde kaldı. Kıza baktığımda hafifçe dudağını ısırıyordu. Çapkın bir kız olmalıydı. Onu gördüğümü belli etmeden:


- Tamam, bir şeyim yok. Hadi bakalım, ne kadar hızlı sürebiliyorsun arabayı görelim.


~Rp'nin buradaki işi bitmiştir. Kilitleyebilirsiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İki Avcı, Tek Av...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Killer Rpg :: - Bazı Mekanlar - :: İspanya :: Barcelona-
Buraya geçin: