Mafya Hesaplaşması

Konu: Mafya Hesaplaşması Ptsi Ağus. 24, 2009 8:03 am

Petersburg o2 . 3o

Gecenin sessizliğini ıssız bir sokağın asfaltını yakan tekerlerin çıkardığı ses böldü. Son gaz giden siyah Porshe daracık sokakta , ip üstünde yürüyen bir cambazı andırıyordu. En ufak bir direksiyon hatasında araba ve içindeki haşat olacaktı. Tabii arkasından gelen arabalar da aynı tehlikedeydi ama görünüşe göre asıl tehlike zaten o arkadaki arabalardı.

İçindeki adamın el frenini çekip , direksiyonu kırkbeş derecelik bir açıyla sola kırmasıyla Porshe'un motoru tekrar boğuldu . Şimdi Petersburg Kilise'sine giden anayolda giden arabanın peşinde yalnız bir araba vardı. Porshe'un içindeki adam gözlerini kısarak dizik aynasına baktı. Tam :

'Bu işte bir terslik var.'

diye düşünürken gecenin karanlığından çıkan bir Jeep Porshe'u altına aldı ve caddenin sonundaki dükkana girdirdi. Arabanın ön camı patlamıştı ama hala yerindeydi. Adam elini boynuna götürmüştü ki , amazon ormanlarındaki muson yağmurlarını andıracak bir şiddette kurşun yağmaya başladı arabaya. Ama unuttukları bir şey vardı ; bu araba kurşun geçirmezdi tıpkı Robert gibi. Rob yavaşça elini torpido gözüne uzatmıştı ki arka camı delen bir mermi , vitesin üstüne düştü. Kırmızı dudaklarının ardından bir dizi küfür eden Rob geri çekildi. Bu Rus Mafyası'nın en çok kullandığı zrh delici pompalıydı.

'Ya şimdi , ya hiç.'

Tekrar torpido gözüne uzandı ve bu sefer karbon kaplama silahına ulaştı. Şarjörü kontrol edip tetiği çektikten sonra tekrar arabayı çalıştırdı ve geri viteste direksiyonu sola kırarak gazı kökledi. Sonra aniden el frenini çekerek direksiyonu ani bir şekilde sağa kırdı.

' ... kuruları.'

Onlar henüz orabaladına binmişti ki Rob tekrar bir ara sokağa kaydı. Gördüğü ilk otoparka girerek arabayı parketti. Silahını da alarak , hemen yanda duran ve fazla gösterişsiz olan bir arabaya bindi. Düz kontak yaparak arabayı çalıştırdıktan sonra arabayı yavaşça kaldırdı ve otoparkın çıkışına doğru ilerledi. Tam o dik yokuşu çıkacaktı ki karşıdan vuran xenon ışıkları beyaz yüzüne yansıdı. Kehribar rengi gözleri birden ay ışığı rengindeki bu ışıkla raksetmeye başladı ve dudağının kenarında bir kıvrım belirdi. Arabayı geri vitese takarak gerisin geri gitti ve arabayı durdurdu. Arabanın kapısından ilk inen gecenin karanlığına mağlup eden ve yerlere kadar uzanan siyah pardüsosu oldu.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 11:55 am

Gecenin muhteşem sessizliği siyah topuklu ayakkabılarımın sesiyle irkilip kaçıyordu adeta. Üzerime tanınmamak için siyah elbisemin üzerine giydiğim siyah kürk, şapka ve taktığım siyah gözlükler beni değişik bir hale sokmuştu. Bir an için değişik bir ses duyarak kaldırıma geçtim. Zaten etraf içki şişeleriyle doluydu. Bir an önce arabama ulaşsam hiç fena olmazdı. Adımlarımı hızlandırarak otoparka ilerledim. Ne olurdu ki sanki arabamı en üst kata koymasam? Sinirli bir şekilde gözlüklerimin altından etrafa göz gezdirdim. Eğer biri tarafından takip ediliyorsam bu kötü olurdu. Etraf bir çok arabalarla doluydu. ''Çıt'' Derin bir sesle arkama döndüm. Elimi hızlıca belimdeki silahıma götürdüm. Bu devirde benden hızlı silah çekenı tanımıyordum. Bu yüzden şanslı sayılırdım. Herhangi bir saldırı sonucunda içimdeki zırhta beni korurdu zaten. Gülümsedim. Koşarak arabamın yanına gelerek hızlıca içine girdim. Büyük bir gürültüyle çalıştırarak ortağımın yanına gitmek için otoparktan ayrıldım.

Yollar çok kaygandı. Ya da benim araba tam gaz uçuyordu. Tekrar güldüm. Etraf çok karanlık olunca görmekte zorlanıyordum. ''Tak! Tak! Tak!'' Bu ses...Silah ses miydi? Aman Tanrım. Biri saldırıya mı uğruyordu? Hemen yolumu değiştirerek sesin geldiği tarafa yöneldim. Gittikçe hızımı arttıyordum. Dik yokuşa gelmiştim. Büyük bir heyecan yaşayacağım belliydi ki o anda bir araba ışığı fark ettim. Hemen arabamı durdurdum ve silahımı elime alarak hızlıca aşağıya indim. Karşıdaki de inmişti. Pardüsösu yerlere kadar iniyordu. Silahımı doğrultarak gözlerimi başına çevirdim. Büyük bir kahkaha attım. Bu Robert'ti. Ne garip bir karşılaşma. Silahımı indirerek yanına ilerledim. ''Merhabe Robert. Böyle karşılaşmak ne güzel. Saldırıya mı uğradın yoksa sen mi saldırdın'' diyerek konuşmasını bekledim.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 12:09 pm

Arabadan inen güzelliğer her zamanki gibi hayran hayran baktım. Yine siyah gözlükleri olması gereken yerdeydi ve üstündeki kürkün karanlığı , gecenin esaretini yıkmak için birebirdi. Ansızın attığı kahkahayla ben de gülmeye başladım. Onun gülmesi normadi - ve bir o kadar da büyüleyici - ama ben neden güldüğümü bilmiyordum. Sanırım onun sesini duymak bile içimdeki mavi kelebekleri canlandırmaya yetiyordu. ''Merhabe Robert. Böyle karşılaşmak ne güzel. Saldırıya mı uğradın yoksa sen mi saldırdın'' Şaşkın bir şekilde kaşlarımı kaldırarak arabamı işaret ettim. Ve tekrar gülmeye başladım. Ardından başımı hafif yana yatırarak ona baktım ve :

' Ben de seni gördüğüme sevindim Rose. '

dedim. Cümlemi henüz bitirmiştim ki yanan lastiklerin sesi yankılandı otoparkta. Burda olduğumu fark etmişlerdi. Hemen Rose 'a baktım ve sonra gözüm arabama ilişti. Zırhında milyon tane mermi bulunan Porshe'a bindim ve Rose'a :

' Atla hadi ! '

dedim yan koltuğu kastederek. Beynimdeki bütün gri hücreler harekete geçmişti ; bir kaçış yolu arıyordum. Bana olacaklar umrdumda değildi ama Rose'u tehlikeye atamazdım. Onun arabaya gitmesini beklerken , kırmak istercesine * sport * tuşuna bastım. Yaklaşan seslere bakılırlarsa sokağın diğer köşesindelerdi ki bu da bize kaçmak için yeterli zamanı veriyordu.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 12:20 pm

Gülümsüyordum. Çünkü Robert'ta kahkahamdan sonra kahkaha atmıştı. İnsanları güldürmek -özellikle de Robert'ı- gerçekten çok hoşuma gidiyordu. Ama hala sorduğum soruya cevap alamamıştım. İlk önce gözleriyle beni süzmüştü. Bir şeyler düşündüğü her halinden belliydi. Acaba kötü mü görünüyordum? Yüzümü utangaç halime dönüştürdüm. ''Ben de seni gördüğüme sevindim Rose.'' diyen Robert'a bakarak tekrar gülümsedim. Galiba cevap vermem gerekiyordu. ''Bende çok sevindim'' Hızlıca arabasına bindiğinde hala gözlerim onun üzerindeydi. Bana yan koltuğu gösterek ''Atla hadi'' dedi. Bunu duyduğumda kafamı kendi arabama çevirdim. Onu orda bırakmalı mıydım? Ama bu teklifi geri çeviremezdim. Hayatımın fırsatıydı. ''Tamam'' diyerek yan koltuğa oturdum ve gözlüklerimi ve şapkamı çıkardım. Saçlarımın omuzlarımın üzerinden dalgalanmasını hissetmek çok hoştu. Robert'a baktım. Arabayı çoktan çalıştırmıştı. ''Hala olayı anlatmadın. Yoksa anlatmak istemiyor musun?'' diyerek gözlerinin içinde kayboldum.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 12:29 pm

Bir an için tereddüt etmişti arabası hala orda olduğundan. Ama durumun ciddiyetini kavramış olsa gerekti ki bunu tartışmadan yanıma oturdu. Şapkasını ve gözlüğünü çıkardığında kısa bir süre olsa da gözleriyle hasret gidermekten kendimi alamadım. Saçları dalgalandığında ise burnumu okşayan o tatlı koku bana tüm yaşananları unutturmuştu. Ta ki o tekrar sorana kadar . ''Hala olayı anlatmadın. Yoksa anlatmak istemiyor musun?'' El frenini indirip gaza asıldım. Ana yola çıkarken tekerlerden gelen çığlığa aldırmadan tekrar ona döndüm. Rose'la ne zaman göz göze gelse konuşmakta güçlük çekiyordum. Ama haklıydı ; kabalık etmiştim. Tekrar yola dönerek :

' Şu Ruslar. Limanlarına birkaç müfettiş gönderdim ve bundan pek memnun olmadıkları açık. '

dedim dikiz aynasından peşi sıra gelen arabalara bakarak. Ardından tekrar Rose 'a döndüm ve :

' Emniyet kemerini taksan iyi edersin. '

diye uyardım onu. O kemeri takar takmaz vitesi ikiye taktım ve bir * U * dönüşü yapmak için el frenini çektim. Arkadakilerle mesafe az olduğu için bu manevrayı görememişlerdi. Bu fırsattan yararlanarak tekrar bir ara sokağa girdim. Farları kapatarak gazı daha da arttırdım ve herşey normalmiş gibi Rose'a döndüm.

' Senin günün nasıl geçti ? '

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 12:44 pm

Bir müddet sonra arkadaki arabaları görmüş olacaktı ki aniden el fenerini indirerek gaza bastı. Tekerleklerden çıkan çığlığa benzeyen ses beni ürkütmüştü. Ama belli etmemeye çalıştım. Beynimin içinde onun sesini hissederek tekrar konuya döndüm. ''Şu Ruslar. Limanlarına birkaç müfettiş gönderdim ve bundan pek memnun olmadıkları açık.'' dedikten sonra kemerimin takılı olmadığını fark etmiş olmalıydı ki beni uyardı. ''Emniyet kemerini taksan iyi edersin.'' Haklıydı. Bu hızda kemeri takmamam belki felaketle sonuçlanabilirdi. Ve ben böyle bir şeyin olmasını hiç istemiyordum. Yavaşça kemerimi taktım. İyi ki erken takmışım diye düşündüm. Çünkü hızlı bir U dönüşüyle kendimden geçmiştim. Robert'ın bana döndüğünü hissederek bende ona baktım. ''Senin günün nasıl geçti ? '' ''Her zaman ki gibi...Sıradan ama heyecanlı. Bir de kendi kendime biri varmış gibi hissetmesem çok iyi olacak. Ah... Hayır hissetmem neyse de mermilere acıyorum.'' diyerek gülümsedim ve konuşmama devam ettim. ''Ruslara gelince... Saldırılarından vazgeçeceklerini sanmıyorum. Onları en hassas yerlerinden vurmuşsun. Müfettiş...Neyse şimdi ne yapıyoruz? U dönüşündne sonra atlattığımıza inanıyorum.'' dedim. Galiba biraz uzun bir konuşma yapmıştım. Zaten Robert'in gülümsemedinden de bu tamamen ortadaydı. Konuşmasını beklemek için gözlerimi yolların derinliklerine vererek düşüncelere daldım. Her şey çok güzeldi.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 12:53 pm

Anlattıklarını , uykuya geçmeden önce annesinden masal dinleyen bir bebek sessizliğinde dinlemiştim. Onun o kadifeyi andıran sesi bana herşeyden iyi geliyor ve dünyevi şeylerden uzaklaştırıyordu. Gülümsememin kahkahaya dönüşmemesi için kendimi zor tutuyordum. Rose da bunu farketmiş olacaktı ki konuşmayı kesip gözlerini yola dikmişti. Bu arabayı aldığımda dikiz aynasını sırf onun gözlerini görebilmek için sabitletmiştim. Bu yaptığıma inanamayarak tekrar gülümsedim.

Anayola çıkmıştık. Burada trafik daha canlıydı ve etrafta çok sayıda sivil vardı.

' Ben de öyle umuyorum. Ama ... Son iki saatimi onlardan kaçmakla geçirdim ve bu kadar -. Ah , lanet olsun ! '

Bize doğru gelen polis devriyeleri vardı. Tutuklanmanın yada başka bir şeyin hiç sırası değildi. Rose da bunu farketmiş olacaktı ki yüzüne belli belirsiz bir tedirgenlik çökmüştü. Elimi onun elinin üstüne koydum ve baş parmağımla okşadım.

' Endişelenme , tutuklanmaya hiç niyetim yok. '

dedim onu rahatlatmak için. İşe yaradığını güzel yüz hatlarında ve bir sincabınki kadar masum gözlerinde görebiliyordum. Bende gülümsedim ve arkadaki arabalara son bir bakış attım. Bu onları son görüşümüz olacaktı ; vitesi değiştirdim ve gaza kökledim. Ellerimde hala onun sıcaklığını hissedebiliyordum ...

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 2:02 pm

Hızlı gitmemizden kaynaklanan esinti saçlarımın uçmasına neden oluyordu. Arada önüme gelen saçlarımı düzeltmekte biraz zorluk çekiyordum. Ta ki anayola çıkana kadar... Her taraf sivil kaynıyordu. ''Ben de öyle umuyorum. Ama ... Son iki saatimi onlardan kaçmakla geçirdim ve bu kadar -. Ah , lanet olsun !'' Sonunda sesini duyabilmiştim. Bir an için hiç konuşmayacağını sanmıştım. Bunları düşünürken bizi takip eden polis devriyelerini fark ettim. Olamaz! Yakalanacak mıydık? Hayır bunun sırası değildi. Yüzümdeki tereddütü fark eden Robert, elimi tutarak baş parmağıyla okşamaya başladı. Gözlerimi kapattım. Eminim bu duyguyu hiç bir şeye değişmezdim. Ne yyapacağımı şaşırdım. Acaba bende mi elini tutsaydım? Yok hayır beklemeliydim. En azından şimdilik...

''Endişelenme , tutuklanmaya hiç niyetim yok.'' Beni rahatlatmaya çalıştığı belliydi. Gerçi bu durumda nasıl rahatlamazdım ki? ''Endişelenmiyorum. Gerçekten'' Ona bakarak gülümsedim. Gözlerindeki ışıltıyı görebiliyordu. Vitesi değiştirdi ve hızlıca polislerden kaçmaya başladı. Biliyordum, bizi kimse ayıramayacaktı. ''Artık güvenli bir yere gitsek olmaz mı?'' Ağzımdan dökülen bu kelimelerle korktuğumu galiba belli etmiştim. Ne yapabilirdim ki? Onu asla kaybetmek istemiyordum.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 2:53 pm

Sorduğu soru üzerine kahkahayı bastım. Az önce endişelenmediğini söyleyen kız , şimdi daha güvenli bir yere gitmek istiyordu. Elimi çekip direksiyona götürdüm ve sol kolumun dirseğiyle camdan destek alarak başımı yana yatırdım.

' Demek endişelenmiyorsun öyle mi ? '

dedim neşeli bir tonda. Siren sesleri iyiden iyiye uzaklaşmış gibiydi. Radarla yerimizi saptayamamaları için hızımızı biraz düşürdüm çünkü neredeyse şehir dışına çıkmıştık. Öte yandan trafiğin rahatlaması da olası bir sıkışma durumunda kaçma şansımızı artırıyordu. Bunları düşünürken tekrar Rose'a döndüm. Üzgün bir ifade takınmaya çalışıyordum ama gözlerimin beni ele verdiğinden emindim.

' Kendini benim yanımda güvende hissetmediğini bilmiyordum .'

dedim yola bakarak. Yanılmamıştım ; sesim de gözlerime eşlik etmişti. Hafif bir tebessümle yola bakmaya devam ettim. Bir yandan da dikiz aynasından yüzündeki ifadeleri takip ediyordum.

Yağmur başlamıştı. Bu pek de iyi bir haber olduğu söylenemezdi çünkü şehrin bu yakasında genelde yağmuru , don olayları takip ederdi. Ve bir sonraki takipte bunun bize pek bir fayda sağlamayacağına emindim. Gaza biraz daha yüklendim ve ibrenin 200 km / h 'a ulaştığını gördüm.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 3:08 pm

Büyük bir kahkaha kulaklarımda çınlıyordu. Biliyorumdum saçmalamıştım. Ne olmuştu sanki zıt şeyleri söylemişsem. Olamaz mıydı? Telafi edebilirdi. Ya da beni anlayabilirdi. Korkuyordum işte hem de çok... Kaybetmekten... ''Demek endişelenmiyorsun öyle mi ?'' dedi. Hala gülüyordu. Tabi ki ben hiç bir şey söylemeden yola bakmaya devam ediyordum. Ne söyleyebilirdim ki yeterince rezil olmuştum zaten. Bir kere söylemeye cesaretim yoktu. Bana döndüğünü hissettim ve ona baktım. Surat ifadem hala tereddütlüydü. ''Kendini benim yanımda güvende hissetmediğini bilmiyordum.''

Son söz...Ağzından dökülen, sanki beni kurşun gibi vuran söz...Ne alakası vardı ki? Başımı aşağıya doğru eğdim. ''Hayır. Ben senin yanında kendimi çok güvende hissediyorum. Ama seni kaybetmekten korkuyorum Robert. Beni de anla. Lütfen...'' dedim. Başım hala yere bakıyordu. Zaten kaldırmaya pek cesaret edemiyordum. O gaza basarken gözlerimdeki yaşları hissedebiliyordum. Yağan yağmura ne kadar da benziyorlardı. Tek farkları vardı. Biri her şey için diğeri ise aşk için...

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 3:19 pm

''Hayır. Ben senin yanında kendimi çok güvende hissediyorum. Ama seni kaybetmekten korkuyorum Robert. Beni de anla. Lütfen...''

Konuşurken sesi titremişti ve ben ... Ben onu üzmüştüm. Başını yere eğdiğini görebiliyordum. Sadece küçük bir şaka yapmak istemiştim ama bu ortamdaki bütün o neşeyi mahfetmeye yetmişti. Derin bir nefes aldım ve tekrar ona baktım. Gözlerinden yaş düzülüyordu. Gördüğümü fark etmesini istemiyordum ; bu onu daha da mahçup edecekti. Paneldeki bir tuşa bastım hemen ve tavan genişliğindeki sanruf açılıverdi. İkimiz de saniyeler içinde sırılsıklam olmuştuk ve böylece ağladığı anlaşılmayacaktı. Arabanın elektronik aksamının zarar görmemesini dilerken , motordan gelen haykırışı fark ettim. Ortamın gerginliğiyle gaza fazla yüklenmiştim ve şimdi ibre 240 'a yaklaşmıştı. Hızı yavaşça tekrar 200'e getirdim ve ona döndüm. Ağladığı kesinlikle belli olmuyordu artık. Ya da damlalar binlercesine dönüşmüştü , tıpkı yüreğimden düşenler gibi.

' Üzgünüm sadece şaka yapıyordum.'

diyebilmiştim sadece. Tam o sırada tepemize bir ışık düştü. Motordan gelen ses yüzünden helikopterin yaklaştığını farkedememiştim. Rusça anonsta bulunuyordu durmamız için. Sanrufu hızlıca kapattım çünkü ateş açabilirlerdi. Rose'un emniyet kemerinin hala takılı olup olmadığına baktım ve gazı kökledim. Yine helikopterin gürültüsü kaybolmuştu. Rose döndüm ve :

' Arka koltuktaki çantada bir G3 var. '

dedim hızlıca. Rose özel timdeydi ve onları uzaklaştırabilirdi. Gaza daha da asıldım , motor devri kırmızı seviyeye gelmişti. Yukarıdaki polislere küfür ederek yoldaki arablara makas atmaya devam ettim.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 3:33 pm

Hala ağlamama anlam veremiyordum. Özellikle de sevdiğim kişinin yanında... ''Boşversene Rose'' diyerek söylendim kendi kendime. Olan olmuştu neyi değiştirebilirdim ki? Hiç bir şeyi... O zaman bir şey olmamış gibi devam etmeliydim. Zaten en doğrusuda buydu. Göremediğim bir yerdeki tuşa basan Robert arabanun üzerindeki sanrufun açılmasını sağlamıştı. Yağmur damlaları arabanın içine dolarken sırıl sıklam kalmıştım. Hasta olmamayı dilerken onun sesini duydum.

''Üzgünüm sadece şaka yapıyordum.''

Şaka mı? Ne şaka ama... Ayrıca bu sözden de ağladığımı fark ettiği belli oluyordu. Al işte sonunda bunu da başarmıştım.

''Sen buna şaka mı diyorsun?' Neyse tamam bu konuyu kapatalım. Zaten sırılsıklam oldum. Hasta olursak karışmam''

Gülümsedim. Masumca... Üzerimize vuran ışığı fark ettim bir an için. Helikopter... Adamlar bilmediğim bir dilde bir şeyler söylüyorlardı. Tabi ben anlamıyordum ama mantık yürütürsek durmamızı söylüyorlardı. Robert büyük ihtimalle ateşlere maruz kalmamız için açık olan sanrufu kapattı. Bana dönerek ''Arka koltuktaki çantada bir G3 var.'' dedi. Hemen arkama dönerek, koltuğun üzerindeki G3'ü aldım. Kapının camını açarak helikopteri hedef aldım. ''Tak! Tak!'' Her ne kadar isabet olmasa da uzaklaşmalarını sağlayabiliyordum. Arabanın sağa sola doğru zikzaklar çizmesi hedef noktasını kaybetmemi sağlıyordu.

''Biraz daha düzgün gidemez misin? Hedef almam zorlaşıyor''

Robert dediğimi dikkate almış olmalıydı ki yaklaşık on saniyeliğine arabayı düz tutmayı başarabilmişti. Hedefi gözlerimel kestirdim. Vuracağım yer motoruydu. Silahı düzgünce tuttum ve tetiğe bastım. Evet! Başardım. Motoruna gelmişti. Robert'a bakarak gülümsedim. Sanki beni takdir edermişcesine o da gülümsüyordu. Silahı pencereden içeriye soktum. Silahta benim gibi ıslanmıştı ve takrar gülümseyerek olacakları beklemeye başladım.

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 4:06 pm

Rose hiç beklemeden G3ü çıkarıp pencereden dışarıya doğru sarkarak helikoptere ateş etmeye başladı. Silahsız bir helikopter olsa gerekti ki karşılık veremiyorlardı , arada sırada içerdeki memurların silahlarından çıkanları saymazsak . ''Biraz daha düzgün gidemez misin? Hedef almam zorlaşıyor'' ' Kolaysa gel sen kullan küçük hanım. ' dedim ama o bunu duymamıştı. Duysa işi gücü bırakıp benimle tartışırdı çünkü.

Dediğini yaptım ve elimden geldiğince arabayı sabit tutmaya çalıştım. Silahı seriye almış olmalıydı ki bir şarjörü birkaç saniyede bitirip içeri girmişti. Gülümseyerek ona baktım ve tam gözlerinde kaybolmuşken arkadan çok büyük bir patlama sesi duyuldu. Yere çarpan helikopterden geliyordu. Rose pişmanlık ve telaş karışımı bir duyguyla arkaya döndü. Tekrar elini tuttum ve :

' Endişelenme , pilot ve içindekiler kendilerini fırlatmışlardı. '

diyerek rahatlatmaya çalıştım. Derin bir nefes verdi ve yola bakmaya devam etti. Bakışlarımı yine ona çevirmiştim ama bu sefer de otoyol devriyesi bölmüştü bu büyülü anı. Elimi vitese götürüp yavaşladım ve frene asıldım. Bizi geçmesini sağlayarak belimdeki karbon kaplama silahımı çıkarttım. Vitesi otomatiğe aldıktan sonra gazı kökledim ve kolumu camdan çıkararak 7-8 el lastiklerine ateş ettim. Silah belime döndüğünde otoyol devriyesi çoktan patlayan tekerleri yüzünden kenara çekmiş ve destek istiyordu. Ama artık çok geçti. Petersburg'un sınırından çıkmıştık ve artık bizi bulmaları imkansız gibi bir şeydi.

Tekrar helikopter sesi duyuldu ama bu sefer polis helikopteri değildi. Durumu kavrayınca sanfuru açtım ve sarkan ipin arabanın içine düşüşünü gördüm. Arabayı durdurdum ; veda vaktiydi. Özel Tim , Rose'u almaya gelmişti. Bakışlarından gitmek istemediğini anlıyordum ama böylesi onun için çok daha güvenliydi.

' Seninle Londra'da buluşuruz. '

diyerek elimi onun saçlarna götürdüm. Yaklaşıp yanağına bir buse kondurdum.

' Git hadi.'

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Çarş. Ağus. 26, 2009 4:27 pm

Şu an için sorun yoktu. Helikopteri alt etmeyi başarmıştım. Elimdeki silahı tekrar arka koltuğa koydum. Robert hala gülümseyerek bana bakıyordu. Ben de gülümsedim. Tam o sırada büyük bir patlama duydum. Aman Tanrım! Öldürmüş müydüm? Gözlerim doldu. Teleşlı aynı zamanda pişmandım. Yaptığımdan büyük utanç duyuyordum.

''Endişelenme , pilot ve içindekiler kendilerini fırlatmışlardı.''

''Umarım öyle olmuştur''

Beni rahatlatmaya çalışıyordu ve her zaman ki gibi başarılı oluyordu. Elimi tutarken kalp atışlarım hızlanıyordu. Derin bir nefes alarak, gülümsedim ve yola bakmaya devam ettim. Lanet olsun! Of... Otoyol devriyesi... Ne vardı bu güzel anı bozacak? Robert vitesi düzelttikten sonra 7-8 el ateş etti. Devriyeyi arkada bırakmıştık ve şu an için Petersburg'un dışına çıkmıştık. Tekrar helikopter sesi duyduk ve acı acı yukarıya baktım. Özel Tim helikopteriydi bu. Gitme vaktim gelmişti. Robert sanfuru açar açamaz aramıza ip gelmişti. Gitmek istemiyordum ama gitmek zorundaydım.

''Seninle Londra'da buluşuruz''

Elini saçlarımda hissederken yanağıma öpücük kondurdu. Ben de onu öptüm. Şapkamı ve gözlüğümü takarak ipi sıkıca tuttum. Beni yukarıya çekerlerken son söylediği sesi beynimde hissedebiliyordum.

''Git hadi''

Konu: Geri: Mafya Hesaplaşması Perş. Ağus. 27, 2009 11:42 am

Önce Rose'un , sonra helikopterin Rusya semalarında kayboluşunu izledim. Sanki içimden bir parça da onunla beraber gitmişti. Bu parçanın neşe kaynağım olduğunu anlamak içinse dahi olmak gerekmezdi.

Arabayı tekrar çalıştırdım ve yaklaşan siren seslerine aldırış etmeden , aheste aheste yola koyuldum.

» Yeni Mafya
» Mafya Liderlerini Öldür.
» Mafya savaşları istiyorsanız buyrun xD